Adana Avukat, Adana Ceza Davaları, Mersin Ceza Davaları, Hatay Ceza Davaları, Gaziantep Ceza Davaları, Arazi İşgali, Adana Tazminat Davaları, Hakkı Olmayan Yere Tecavüz, Haksız İşgal, Taşınmaza Haksız İşgal, Köy Mecrası, Su Mecrası, Mera, TCK.m.154, Av. Mustafa Onur Kutlay
Haksız İşgal, Hakkı Olmayan Yere Tecavüz suçu nedir? Suç nasıl oluşur?
Hakkı olmayan yere tecavuz suçu TCK.m.154'te düzenlenmiştir.
TCK.m.154 hükmü şöyledir:
" (1) Bir hakka dayanmaksızın başkasına ait taşınmaz mal veya eklentilerini malikmiş gibi tamamen veya kısmen işgal eden veya sınırlarını değiştiren veya bozan veya hak sahibinin bunlardan kısmen de olsa yararlanmasına engel olan kimseye, suçtan zarar görenin şikâyeti üzerine altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası verilir.
(2) Köy tüzel kişiliğine ait olduğunu veya öteden beri köylünün ortak yararlanmasına terk edilmiş bulunduğunu bilerek mera, harman yeri, yol ve sulak gibi taşınmaz malları kısmen veya tamamen zapt eden, bunlar üzerinde tasarrufta bulunan veya sürüp eken kimse hakkında birinci fıkrada yazılı cezalar uygulanır.
(3) Kamuya veya özel kişilere ait suların mecrasını değiştiren kimse hakkında birinci fıkrada yazılı cezalar uygulanır."
Suç tanımından da görüleceği üzere bu suç, taşınmaz mallar yönünden işlenebilir.
Suç, taşınmaz malın eklentileri yönünden de işlenebilmektedir.
Suçun oluşabilmesi için failin kira, ariyet, intifa hakkı, oturma hakkı ve irtifak hakkı gibi hiçbir hakka dayanmaksızın haksız ve hukuka aykırı bir şekilde taşınmazı ya da taşınmazın eklentilerini kısmen ya da tamamen olmak üzere;
-İşgal Etmesi ya da
-Sınırlarını Değiştirmesi ya da
-Bozması ya da
- Hak sahibinin bunlardan kısmen de olsa yararlanmasını engellemesi eylemlerini gerçekleştiren kişilerdir.
Suçun mağduru ise taşınmaz ya da eklentilerinde HAK SAHİBİ OLAN KİŞİDİR. Mağdur; taşınmazın maliki olabileceği gibi taşınmazda kiracı, ariyet sözleşmesi ile taşınmazı kullanan ya da herhangi bir şekilde nispi yahut ayni hakka sahip olabilecek her türlü kişilerdir.
Suçun manevi unsuru ise kast unsuru olup söz konusu suç taksirle işlenebilen suçlardan değildir. Başka bir ifadeyle fail, hakkı olmayan yere tecavüz eylemini bilerek ve isteyerek gerçekleştiren şahıstır.
Köy tüzel kişiliğine ait olduğunu veya öteden beri köylünün ortak yararlanmasına terk edilmiş bulunduğunu bilerek mera, harman yeri, yol ve sulak gibi taşınmaz malları kısmen veya tamamen zapt eden, bunlar üzerinde tasarrufta bulunan veya sürüp eken kişi yönünden de suç oluşmaktadır. Bu haliyle ise suçun mağduru köy tüzel kişiliğidir. Kamuya veya özel kişilere ait suların mecrasını değiştiren kişiler yönünden de suç oluşmaktadır.
Suçun temel hali olan TCK.m.154/1 hükmünün soruşturması veya kovuşturması mağdurun şikayetine tabidir. TCK.m.154/2 ile TCK.m.154/3 hükmünde düzenlenen halleri ise mağdurun şikayetine tabi olmayıp re'sen soruşturulur veya kovuşturulur.
TCK.m.167 hükmünde bu suç yönünden şahsi cezasızlık nedenleri ile cezada indirim yapılmasını gerektiren nedenler düzenlenmiştir. Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin, üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlatlığın, ve aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin zararına olarak işlenmesi halinde, ilgili akraba hakkında ceza verilmez. Ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamakta olan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımlarının zararına olarak işlenmesi halinde; ilgili akraba hakkında şikayet üzerine verilecek ceza, yarısı oranında indirilir.
Emsal Yargıtay Kararları
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 26.02.2024 T. 2023/4958 E. 2024/1737 K. sayılı kararı şöyledir: "Sanık hakkında kurulan hükümde, 01.11.2021 tarihli bilirkişi raporuna göre, sanığın katılanın İmamoğlu Kaymakamlığı Milli Emlak Şefliğinden 18.09.2019 tarihli kira sözleşmesi ile 10 yıllığına kiraladığı Hazine adına kayıtlı dava konusu 323 parsel sayılı taşınmazı sanığın sürüp ekmek suretiyle tecavüz ettiği belirtildiği anlaşılmıştır. Sanığın bir hakka dayanmaksızın katılanın kiraladığı taşınmazda malikmiş gibi tasarruf ederek ve hak sahibi katılanın yararlanmasını engellediği, üzerine atılı suçu hakkı olmayan yere tecavüz suçunun unsurlarının oluştuğu gözetilmeksizin beraat kararı verilmesi hukuka aykırılık bulunmuştur."
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 26.02.2024 T. 2023/5128 E. 2024/1760 K. sayılı kararı şöyledir: "Suça konu köyde bulunan ve kadimden beri köylünün ortak kullanımında bulunan arkın kadastro paftasına işlenmiş olduğu, söz konusu kadim su arkından kot farkından dolayı sanığa ait taşınmazların faydalanamadığı bu nedenle sanık tarafından 737 ve 738 sayılı taşınmazlara tali su arkı yapıldığı, sanığın taşınmazlarında damlama sulama sistemine geçmesi nedeniyle yapmış olduğu tali su arkını kaldırdığı somut olayda, sanığın suyun doğal akarlarını değiştirmediği bu sebeple eyleminin suyun mecrasını değiştirme olmadığı gözetilerek sanık hakkında beraat kararı verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması hukuka aykırı bulunmuştur."
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 19.02.2024 T. 2023/5098 E. 2024/1474 K. sayılı kararı şöyledir: "Sanığın katılana ait Dikmen köyü 156 ada 3 numaralı parselin 274,83 metrekarelik alanın herhangi bir hakka dayanmadan uyarı ve ikazlara rağmen ekip biçerek işgal ettiği dosya kapsamından anlaşıldığından ilk derece mahkemesince verilen mahkumiyet kararında hukuka aykırılık bulunmamıştır. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir."
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 19.02.2024 T. 2023/5139 E. 2024/1469 K. sayılı kararı şöyledir: "Soruşturma aşamasında kolluk tarafından tutulan 27.05.2015 tarihli tutanakta hayvanların otlatıldığı alanda, yedi-sekiz adet tarlanın sürülmüş olup, henüz toprak yüzeyine çıkmış ekin bulunmadığı, arazilerin genelinin mera görünümünde olup, bölgede ekim dikim yapıldıktan sonra zarar görmüş olan bir ürünün bulunmadığının belirtilmesi, sanığın hayvan otlattığı arazilerin mera görünümünde olup taşınmazların tapulu arazi olduğunu bilmediğine ilişkin savunmaları ve öğrenci olan sanığın, babasının yer göstermesi üzerine hayvan otlattığını savunması, suça konu arazilerin katılana ait olduğunu öğrendikten sonra hayvanlarını meraya götürmesi hususları hep birlikte gözetildiğinde suç işleme kastı bulunmadığı anlaşılan sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince verilen beraat kararında hukuka aykırılık bulunmamıştır."
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 22.01.2024 T. 2023/1915 E. 2024/552 K. sayılı kararı şöyledir:"Katılan ile sanığın kardeş oldukları, Selendi ilçesi 119 ada 33 sayılı parselin 2/3 hissesinin katılana, 1/3 hissesinin ise sanığa ait olduğu sanığın diğer sanıkla birlikte katılana ait hisseyi de kapsayacak şekilde tarlanın tamamını sürüp ekmek suretiyle atılı suçu işlediği katılan ile sanık arasında yapılan fiili taksimin geçerli olduğu, yine katılan ... ile Sanık ... arasında hakkı olmayan yere tecavüz suçundan aynı yer ile ilgili Selendi Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/13 Esas sayılı dosyasında beraat kararı verildiği, bu karara karşı katılan vekilinin istinafı üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri 12. Ceza Dairesinin 2019/1706 Esas ve 2020/2004 sayılı kararı ile sanığın dava konusu taşınmazın tamamına buğday ekmek suretiyle katılanın tasarrufunu engellediğinden bahisle verilen beraat kararı kaldırılarak sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulduğu da dikkate alınarak, sanığın üzerine atılı suçu işlediği kabul edilip mahkumiyet kararı verilmiştir. Suça konu taşınmazda sanıkla katılanın hissedar oldukları sanığın katılanın da hissesinin bulunduğu taşınmazın tamamını ekip biçerek katılanın taşınmazdan yararlanmasına engel olduğu tüm dava dosyası kapsamında elde edilen delillerden anlaşılmakla bölge adliye mahkemesince verilen mahkumiyet kararında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Linkler
Hizmetlerimiz
Ücret Tarifesi
SIKÇA SORULAN SORULAR
İletişim
Üyelik sözleşmesi
Gizlilik Politikası
KVKK Aydınlatma Metni
Çerez (Cookie) Bildirimi
Hakkımızda
KUTLAY HUKUK BÜROSU 2017 yılında Av. Mustafa Onur KUTLAY tarafından kuruldu. 2017 yılından itibaren faaliyetlerine Adana’da devam eden büromuz kurulduğu günden bugüne kadar müvekkillerine avukatlık ve danışmanlık hizmeti vermektedir.
Kutlay Hukuk Bürosu Her hakkı saklıdır.
ZeplinGo® | Web Sitesi Tasarımı ile hazırlanmıştır.